Tarım ilaçlarına maruz kalmak Parkinson riskini artırıyor

Parkinson hastalığı, yaşla birlikte artan risk faktörleri ve çevresel etkenlerle ortaya çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, hastalığın belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve korunma yollarını detaylı şekilde açıkladı. Erken teşhis ve uzman kontrolü, yaşam kalitesi açısından kritik önem taşıyor.

Tarım ilaçlarına maruz kalmak Parkinson riskini artırıyor

Dinlenirken ortaya çıkan titremeler Parkinson belirtisi olabilir

BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE

Parkinson hastalığı, özellikle yaşlı nüfusta sık görülen bir sinir sistemi hastalığı olarak dikkat çekiyor. Özellikle tarım ilaçları gibi çevresel toksinlerle temas eden bireylerde riskin yüzde 70 oranında arttığı vurgulanıyor. Peki Parkinson’un erken belirtileri neler? Hangi durumlarda doktora başvurmalı?

Toplumda en sık karşılaşılan nörolojik rahatsızlıklardan biri olan Parkinson hastalığı, genellikle 65 yaş ve üstü bireylerde görülse de çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak daha erken yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, Parkinson’un nedenlerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini detaylı şekilde anlattı.

Tarım ilaçlarına maruz kalmak Parkinson riskini artırıyor

Parkinson hastalığına yakalanmada yaş faktörü önemli olsa da, çevresel etkiler de kritik rol oynuyor. Özellikle kırsal yaşam, kuyu suyu kullanımı, çiftçilik faaliyetleri ve böcek ilaçlarına maruziyet hastalık riskini belirgin şekilde yükseltiyor. Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, bu maddelerin dopamin üreten beyin hücrelerine zarar vererek Parkinson gelişimini tetikleyebileceğini ifade ediyor.

Dört temel belirtiye dikkat!

Parkinson’un erken dönemde fark edilmesi, tedavi başarısını önemli ölçüde etkiliyor. Prof. Dr. Kütükçü, hastalığın dört ana belirtisini şöyle sıralıyor:

  • Hareketlerde yavaşlama

  • Dinlenme halinde ortaya çıkan titreme (tremor)

  • Kaslarda sertlik

  • Denge kaybı ve postür reflekslerinde azalma

Bu belirtilere ilerleyen dönemlerde kabızlık, uyku bozuklukları, unutkanlık ve psikolojik sorunlar da eklenebiliyor.

Parkinson yaşam süresini kısaltmaz

Hastalık yavaş ilerlemesine rağmen zamanla günlük yaşam kalitesini etkileyebilecek boyutlara ulaşabiliyor. Ancak Prof. Dr. Kütükçü, doğru tedaviyle yaşam süresinin kısalmadığını belirtiyor. “Doğru tanı ve etkili tedaviyle hastaların büyük bölümü uzun yıllar boyunca aktif yaşamlarını sürdürebilir. Özellikle tedaviye başlandığında hastaların yüzde 90’ında belirgin iyileşme görülebiliyor” diyen Kütükçü, tedavi sürecinin uzman bir nörolog tarafından yönetilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Cerrahi seçenekler ileri evre hastalar için umut olabilir

İlaçla tedaviye yeterli yanıt alınamayan vakalarda cerrahi yöntemler gündeme geliyor. Bu tedaviler arasında, beyindeki belirli bölgelere yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla uygulanan derin beyin stimülasyonu (DBS) öne çıkıyor. Bunun dışında, pompa sistemleriyle bağırsaktan ilaç verilmesi veya apomorfin enjeksiyonları gibi yöntemlerle de hastaların yaşam kalitesi artırılabiliyor.

Tanıda geç kalmamak önemli

Uzmanlar, istirahat halinde gelişen titreme gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Bu tip belirtiler fark edildiğinde mutlaka nörolojik değerlendirme yapılmalı. Parkinson, erken evrede kontrol altına alındığında, hastanın yaşam kalitesini büyük oranda korumak mümkün.

www.bilgedoktor.com