Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sosyal Durumlarda Aşırı Korku ve Kaygı
Sosyal Anksiyete Bozukluğu, sosyal durumlarda yoğun korku ve kaygı ile tanımlanan bir ruhsal sağlık durumudur. Bu makale, SAB'nin belirtilerini, nedenlerini, tedavi yöntemlerini ve bireyin yaşamına etkilerini detaylı bir şekilde inceler.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sosyal Durumlarda Aşırı Korku ve Kaygı
İYİ PSİKOLOG / TÜRKİYE
Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB), sosyal etkileşimlerde veya performans gerektiren durumlarda kişinin aşırı korku ve kaygı yaşamasıyla karakterize edilen yaygın bir ruhsal sağlık sorunudur. DSM-5 tanı kriterlerine göre, bu bozukluk bireyin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyen kronik bir durumdur. SAB, bireylerin iş, okul ve kişisel yaşamlarında çok yönlü sorunlara yol açar.
Sosyal Anksiyete Bozukluğunun Tanımı ve Belirtileri
Sosyal Anksiyete Bozukluğu, kişinin başkaları tarafından olumsuz yargılanma veya alay edilme korkusuyla sosyal durumlardan kaçınmasına neden olur. Bu kaygı, fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir:
-
Kalp çarpıntısı
-
Terleme
-
Titreme
-
Yüz kızarması
-
Mide bulantısı veya baş dönmesi
Bu belirtiler genellikle sosyal bir durumda veya bu durumun beklentisiyle ortaya çıkar. Örneğin, topluluk önünde konuşma, yeni insanlarla tanışma veya bir restoranda sipariş verme gibi görevler çoğu zaman yoğun kaygı yaratabilir.
SAB’nin Yaygınlığı ve Risk Faktörleri
SAB, dünya genelinde yaygın bir ruhsal bozukluk olup, her yaş grubunu etkileyebilir. Araştırmalar, bu bozukluğun ergenlik döneminde başlama eğilimi gösterdiğini ortaya koymuştur. SAB için risk faktörleri şunlar olabilir:
-
Genetik Yatkınlık: Aile geçmişi SAB’ye yatkınlığı artırabilir.
-
Çevresel Faktörler: Travmatik sosyal deneyimler, eleştiriye maruz kalma veya zorbalık gibi durumlar SAB riskini artırabilir.
-
Beyin Yapısı: Beynin amigdala bölgesinde artmış aktivite, korku ve kaygı yanıtlarını tetikleyebilir.
SAB’nin Tanısı ve Değerlendirilmesi
SAB tanısı, ayrıntılı bir psikiyatrik değerlendirme ile konur. Klinik görüşme, DSM-5 kriterlerine uygun bir şekilde bireyin semptomlarını ve bu semptomların günlük yaşamına etkisini belirlemek üzerine yoğunlaşır. SAB, genellikle depresyon ve panik bozukluk gibi diğer ruhsal bozukluklarla birlikte görülür. Bu nedenle, detaylı bir değerlendirme süreci kritik önem taşır.
Tedavi Yöntemleri
Sosyal Anksiyete Bozukluğu tedavisinde psikoterapi ve farmakoterapi etkili yöntemlerdir:
1. Psikoterapi
-
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): SAB tedavisinde en sık kullanılan yaklaşımlardan biridir. BDT, bireyin olumsuz düşüncelerini ve inançlarını sorgulamasını ve bunların yerine daha olumlu bir düşünme yapısı geliştirmesini sağlar.
-
Maruz Kalma Terapisi: Bireyin korkulan sosyal durumlarla kontrollü bir şekilde yüzleşmesini sağlar. Bu, kaygının azaltılmasında etkili olabilir.
2. Farmakoterapi
-
Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI’lar): Fluoksetin ve sertralin gibi ilaçlar, SAB tedavisinde yaygın olarak kullanılır.
-
Benzodiazepinler: Kısa vadeli kaygı kontrolü için kullanılabilir ancak bağımlılık riski nedeniyle dikkatle uygulanmalıdır.
3. Destekleyici Tedavi Yöntemleri
-
Grupla Psikoterapi: Sosyal etkileşim pratiği yapmak için faydalı olabilir.
-
Mindfulness ve Gevşeme Teknikleri: Kaygının fiziksel semptomlarını hafifletmede etkili olabilir.
Uzun Dönem Sonuçlar ve Yaşam Kalitesi
Tedavi edilmeyen SAB, bireylerin iş performansını, akademik başarıyı ve kişisel ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Erken tanı ve etkili tedavi, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüede iyileştirebilir. Özellikle psikoterapi ve ilaç kombinasyonu, uzun dönemli iyileşme sağlama potansiyeline sahiptir.
Toplumsal Farkındalık ve Destek
SAB ile ilgili toplumsal farkındalığın artması, bu bozuklukla yaşayan bireylerin stigmadan uzak bir şekilde destek alabilmesini sağlar. Okullarda, iş yerlerinde ve topluluklarda SAB hakkında eğitim programlarının uygulanması, daha kapsayıcı bir toplum yaratmaya yardımcı olabilir.
Kaynak:
-
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5).
-
Clark, D. M., & Wells, A. (1995). A Cognitive Model of Social Phobia. Social Phobia: Diagnosis, Assessment, and Treatment.