Yemeğin Kalorisi Değil, Dokusu Korkutuyor…
ARFID, kilo kaygısı olmaksızın yiyeceklerin dokusu ve kokusu nedeniyle yemek seçme bozukluğu olarak bilinir. Uzmanlar, bu durumun çocuklukta başlayabileceğini ve tedavi edilmezse yetişkinlikte de devam edebileceğini belirtiyor.

Yemeğin Kalorisi Değil, Dokusu Korkutuyor…
İYİ PSİKOLOG / TÜRKİYE
ARFID Yemek Seçmekten Daha Fazlası…
Tıkanma Bozukluğu olarak da bilinen ARFID, bireylerin belirli yiyeceklere karşı yoğun bir reddetme veya kısıtlama davranışı sergilediği bir yeme bozukluğudur. Uzmanlar, bu durumun kilo alma korkusuyla ilgili olmadığını, yiyeceklerin dokusu, kokusu veya geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler nedeniyle gelişebileceğini belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Sebzeler, etler veya taneli yiyecekler sıklıkla reddedilenler arasında bulunur. Bu reddetme davranışının altında yatan nedenlere incelediğimizde ise daha çok duyusal hassasiyetler, yiyeceklerle ilgili travmatik deneyimler veya yemeğe karşı genel bir kaygı olduğunu görmekteyiz.” dedi.
Hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde görülebilen ARFID, yetersiz beslenmeye, kilo kaybına ve sosyal işlevsellikte bozulmalara yol açabiliyor. Anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk ve otizm gibi rahatsızlıklarla birlikte görülebiliyor.
ARFID’in Nedeni Kilo Kaygısı Değil
Tıkanma Bozukluğu olarak da adlandırılan ARFID’in diğer yeme bozukluklarından farkı, kilo alma korkusu veya beden imajı kaygısı içermemesidir. Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “ARFID hastaları yiyecekleri genellikle dokusu, kokusu, rengi veya yaşadıkları olumsuz deneyimler nedeniyle reddeder” açıklamasında bulundu. Bu durum, ciddi beslenme eksikliklerine ve psikolojik sorunlara neden olabilir.
Hem Çocukluk Hem de Yetişkinlik Döneminde Görülebilir
ARFID sorunu yaşayan bireyler, belirli dokulara, renklere veya kokulara sahip yiyecekleri tüketmekten kaçınırlar. Uzmanlar, özellikle otizm spektrum bozukluğu gibi nörogelişimsel durumların ARFID’in ortaya çıkmasında rol oynayabileceğini vurguluyor. Çocuklukta başlayan bu sorun tedavi edilmezse, yetişkinlikte de devam edebilir ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilir.
Farklı Psikiyatrik Rahatsızlıklar ARFID’e Eşlik Edebilir
ARFID ile birlikte anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar görülebilir. Bu rahatsızlıklar, ARFID’in şiddetini artırabilir ve tedavi sürecini karmaşık hale getirebilir.
ARFID’in Erken Teşhisi İçin Çocuk Dikkatle Takip Edilmeli
Erken teşhis için ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukları dikkatle gözlemlemesi önemlidir. Sürekli belirli yiyecekleri reddeden, yemek saatlerinde aşırı kaygı gösteren ve kilo kaybı yaşayan çocuklar ARFID açısından değerlendirilmelidir. Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, erken müdahale için bir psikolog, beslenme uzmanı veya psikiyatristten destek alınmasını öneriyor. Tedavide, duyusal maruz bırakma terapisi, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve aile temelli yaklaşımlar etkili olabilir.